Evinizdeki dolapları kontrol ettiğinizde mutlaka yarı kullanılmış veya kullanılmakta olan vitamin, mineral ve gıda takviyesi kutularını bulacaksınız. Takviye edici gıda Pazar büyüklüğü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla artmaktadır.

“Fortune Business Insights” raporuna göre 2019 yılında küresel gıda takviyeleri pazar büyüklüğü 48 milyar dolara ulaşmış olup bunun 30 milyar dolarlık kısmı Amerika’da harcanılmıştır. Pazar yılık yüzde 10 büyümekle 2027 yılında 120 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması beklenmektedir. Ülkemizde ruhsat kaydı yapılmış ürün sayısı 2017 yılı başı itibariyle 1950 adet iken, 2021 yılı sonu itibariyle COVİD-19’un da etkisiyle 9788’e çıkmıştır.

Tüm dünyada olduğu gibi, gıda takviyelerinin, vitaminlerin, minerallerin ürün ruhsatları Sağlık Bakanlığı tarafından değil, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilmektedir. Bu tür alternatif tıp ürünleri ilaç kabul edilmemekte bilinenin aksine gıda olarak ruhsatlandırılmaktadır.

 “Annals of Internal Medicine” dergisinde yayınlanan makalelerde yapılan 250‘ye yakın çalışmada 100 bin kişi ile 24 çeşit vitamin ve 8 diyet kullanım programı sonuçları ele alınmış, sonuçları ve etkileri yayınlanmıştır. Bu araştırmaların birisinde 160 bin kadın menopoz sonrası izlenmiş. Bu kadınların yarısına vitamin desteği verilmiş, diğer kısmı normal beslenilmiştir. Sonuç olarak; meme kanseri, akciğer kanseri vb. birçok kanser türünde, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarında, bazı nörolojik hastalıklarında ve inme sıklığında hiçbir fark görülmemiştir.

Yapılan diğer bir çalışmada E vitamini ve Omega3 kullanımının prostat kanseri yakalanma sıklığını artırdığını ortaya koymuştur. 80 bin denek üzerinde yapılan başka bir araştırmada ise yüksek miktarda B6- B12 vitaminleri kullanılıyor ve aynı zamanda sigara içiliyorsa akciğer kanseri yakalanma riski normalin üzerinde artmaktadır.

Kanada’da bulunan St. Michael Hastanesi doktorlarından David Jenkins’in 2012-2017 yılları arasında yaptığı vitamin ve mineral takviyesi kullanan insanların vücudundaki değişimlerin gözlem sonuçları yakında yayınlanmış sonuç kendi ifadesiyle “insanların en çok tükettiği vitamin ve mineral takviyelerinin olumlu sonuçlarının çok az olduğunu görünce çok şaşırdık” demiştir. Jenkins’in yayınladığı araştırma sonuçlarına göre D vitamini, kalsiyum ve C vitamini içeren multivitamin takviyelerinin bedene olumlu veya olumsuz hiç bir etkisi bulunmamaktadır. Bu araştırmada incelenen besin takviyeleri; A, B1, B2, B3, B6, B9(folik asit), C, D, E vitaminleri ile beta, karoten, kalsiyum, demir, çinko, magnezyum ve selenyumdur.

Ayrıca A, D, E, K ve C vitaminlerinin fazla kullanımı sebebiyle, böbrek taşı oluşumu, kaşıntı, döküntü, halsizlik, depresyon, baş ağrısı, ritim bozukluğu, terleme vb. etkiler görülebilmektedir.

Son yıllarda yapılan tıbbi araştırma sonuçlarına göre sağlıklı beslenen bir kişinin vitamin kullanımına ihtiyacı yoktur. Vitaminler, doktor tavsiyesi olmadan ve önerdikleri miktarların üzerinde kullanılmamalıdır. Diğer türlü kullanımların vücudunuza bir katkısı yoktur. Sadece alternatif tıp sektörünün büyümesine katkınız olur.

 Saygılarımla...