Azot bir ametaldir. “Nitrojen” olarak da bilinir. Kimyasal sembolü “N” olarak tanımlanır. Gaz halde bulunur. Rengi ve kokusu yoktur.
Atmosferde soluduğumuz havanın %78’i azottur. Azot gazı ısı etkisiyle “NOx” gazlarına dönüşür. NOx’in atmosferdeki bulunuşu yaklaşık olarak yarı yarıya taşıt egzozu ve sabit yakma tesislerinden dolayıdır. Bu gazlar atmosferde doğal gaz çevrimine girerek, nitrik asit (HNO3) oluşumuyla sonuçlanan zincirleme reaksiyonlarını tamamlarlar. Atmosferde oluşan nitrik asit (HNO3) asit yağmurlarının oluşmasına sebep olur.
Asit yağmurları toprağın kimyasal yapısını ve biyolojik koşulları etkilemektedir. Toprağın yapısında bulunan kalsiyum, magnezyum gibi elementleri yıkayarak taban suyuna taşımakta, toprağın zayıflamasına ve zirai verimin düşmesine neden olmaktadır. Ayrıca asit yağmurları tarihi yapıları, binaları, açık metal yüzeyleri, boya kaplamaları ve bazı plastikleri aşındırır veya bozar.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Avrupa Bölgesel Toplantısı’nda çeşitli gruplar tarafından sunulan araştırmalar asit yağmurlarının insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda ilginç sonuçlar açığa çıkarmıştır. Atmosferde oluşan nitrik asit, diğer partiküller (toz, is, kurum, duman vs.) üzerine yapışarak asidin doğrudan akciğerlere gitmesine neden olmakta ve asit kana karışmaktadır. Kana karışan asitlerin insan sağlığına etkileri; akciğer kanseri, bronşit, eklem romatizması, kalp hastalıkları, göz yanmaları, nefes darlığı, kan zehirlenmesi, ruhsal bozukluklar vb. birçok hastalıktır.
Şehirlerimizde oluşan azot oksitlerin en büyük kaynağı dizel motorlu taşıtlardır. Dizel motor tarafından üretilen ve egzoz yoluyla dışarı salınan NOx gazları güncel emisyon normlarının üzerindedir. Gazları norm sınırlarına indirebilmek için “AdBlue” adı verilen sıvı madde kullanılmaktadır. Bu sıvı, su ve ürenin homojen olarak karışımından elde edilir. (%32,5 üre, %67,5 su). AdBlue sıvısı dizel motorlu araçların egzoz sistemine püskürtülerek çalışır. Bu madde aracılığıyla azot oksitler, su buharına ve azot gazına dönüştürülerek egzozdan dışarı salınır. Böylece hava kirliliği minimum düzeye indirilmiş olur. Bu reaksiyon sonunda ortaya çıkan gaz ve su buharı doğal yolla oluştuğu için çevreyi kirletmez ve egzozdaki salınımdan ötürü olan hava kirliliği azalmış olur.
Benzin istasyonlarında kolaylıkla bulunan bu sıvıyı doldurmadan önce arabanızın çalışmadığından emin olmanız gerekiyor. Görsel olarak araçtan araca farklılık gösteren AdBlue kapağı dizel yakıt kapağının hemen yanında bulunuyor. Bir otomobil 1000 kilometrede 1 litre AdBlue’ya ihtiyaç duyuyor. AdBlue çevreye zararlı bir madde değildir ve taşınabilir sıvılar arasında minimum risk kategorisinde sınıflandırılmaktadır. AdBlue, VDA (Otomobil Endüstrisi Derneği) ‘ya ait tescilli bir ticari markadır.
Otomobillerde bulunan ikaz sistemi ise tankta bulunan emisyon sıvısı azaldığında sürücüyü uyarıyor. AdBlue sıvısı bittiğinde otomobili çalıştırmak mümkün olmadığından sürücülerin yapılan uyarıyı dikkate alması ve uygun şartlarda dolum yapması gerekiyor. Genelde bir dolumla 10 ila 15 bin kilometre sürüş yapmak mümkün oluyor ve AdBlue sıvısı, -11 derecede donmaya başlıyor. Ancak normal hava koşullarında yeniden kullanıma hazır hale geliyor.
Temiz bir atmosfer için yeni nesil dizel otomobillerin seçici katalitik indirgeme sistemi yani SCR sistemine sahip olması ve AdBlue kullanması hem sağlığımız hem de topraklarımız için son derece önemlidir.
Saygılarımla…